Son zamanlarda maalesef sıklıkla rastlar olduk çocukların, genç kızların tacize, tecavüze uğrayıp sonrasında vahşice öldürülmesine! İçimiz acıyor, aklımızın sınırları zorlanıyor, anlamakta, inanmakta güçlük çekiyoruz; şahit olduklarımız gerçek olabilir mi? İnanamıyoruz. Ne yazık ki gerçek! Tıpkı kadınların boşanma istekleri üzerine eşleri tarafından öldürülmeleri gibi; Çocukların öz anne-babaları tarafından şiddete maruz kalmaları, bir kısmının da şiddet sonucu ölmesi gibi acı ama gerçek!

 

Neden ve nasıl? Sorusu geliyor akla. İşkencelere, tecavüzlere, ölümlere sebep olanlar insan mı? Nasıl bir canlı ki böylesine vahşi, acımasız olabiliyor. Evet, insan… Sizin, bizim gibi bir anne- baba tarafından dünyaya getirilmiş, yiyen, içen, uyuyan, çalışan, evlenen, insan! Acımayan, merhamet etmeyen, öfkesine, dürtüsüne hakim olamayan, sevmeyen, kendisi de sevilmemiş, belki kendisi de şiddete, tacize uğramış insan! Fark ne? Farkın sırrı nerede? Farkın sırrı AİLEDE! Ailede, Ailede… Yetiştirildikleri ailede ya da ailesizlik sonucu savrularak içine düştükleri kötü ortamda. Gerek eşler arası, gerekse çocuklara karşı sevginin, saygının, hoşgörünün, değer vermenin, merhametin, empatinin, öfke kontrolünün, kısacası insani değerlerin olmadığı aileler yetiştiriyor katilleri, tecavüzcüleri…

Ailenin önemini bir kez daha görüyoruz. Sağlıklı aile, sağlıklı bireyler yetiştirir; sağlıksız aile sağlıksız bireyler yetiştirir. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Sağlıklı ailenin temelleri doğru evlilik kararı ile atılır. Birbirine inanç, kültür, eğitim, maddiyat, yaş, kariyer açılarından denk; evlenebilecek olgunluğa erişmiş, sorumluluk alabilen, ruh sağlığı yerinde, birbirini seven kişilerin bir araya gelerek ve ailelerinin de onayı ile oluşturulmuş evlilikler sağlam temelli evliliklerdir. Sağlam temelli evliliklerde her şeyden önce sevgi vardır. Her canlıyı sevebilecek sevgi dolu yürekler, saygı, değer vermek vardır. Sevgiyle kuşatılarak büyütülmüş, doğru disiplin ve çocuk yetiştirme yöntemlerinin uygulanması ve ebeveynini model alarak, insani değerleri özümseyerek yetiştirilmiş çocuklar sağlıklı bireyler olarak çıkar karşımıza. Hiç kimseye kasten zarar veremez.

Birbirleriyle denk- uygun olmayan, evlilik olgunluğuna erişmemiş kişilerin bilinçsizce oluşturduğu evliliklerde gerginlik, stres, tartışma, duygusal- fiziksel ve cinsel şiddet kol gezerken sevgiye ve güzel duygulara yer kalmaz. Çocuklar sevgiden, ilgiden, değerlilik duygusundan yoksun yetişirken insani değerlerden de bir haberdir maalesef. Ebeveyninin şiddet içerikli olumsuz tutumlarını rol model olarak özümser. Kendi gördüğü şiddeti, tacizi başkasına göstererek geçmişin intikamını alır kendince. Kurbanının canını yakarken onun üzerindeki hâkimiyet duygusu ile kendi değersizlik ve aşağılık duygularından kurtulmaya, egosunu tatmin etmeye çalışır ve bu kısır döngü devam eder gider.

Sağlıklı bireyler sağlıklı aile ortamında yetiştiğine göre bu konu üzerinde hassasiyetle durarak lütfen evlilik karar aşamasını önemseyin. Sevdiğiniz, pembe gözlüklerden pırıl pırıl gördüğünüz ama hiçbir yönden uyumlu olmadığınız, olumsuz yönlerini umursamadığınız, görmezden gelmeye çalıştığınız kişiyi zorla mantığınıza uydurmaya çalışmayın. Yoksa mutsuz bir evliliğe adım atmış olacaksınız. Evlilik öncesi eğitimlerle ilişkinizi güçlendirin. Anne- baba okulu eğitimleriyle ebeveynliğinizi taçlandırın ki çocuğunuzu sevgi ortamında, emek vererek, güzel örnek oluşturarak, insani değerleri aktararak yetiştirebilin. Aksi taktirde gelecekte de vahşet olayları ile karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.